SOL Parti, Kahramanmaraş merkezli depremlerin dördüncü gününde bir değerlendirme metni yayınladı.
Metinde, ‘Tek adam rejimi halkın üzerine çöktü” diyen SOL Parti, toplumsal dayanışmanın önemine dikkat çekti.
“Son taş kaldırılana kadar” mücadelenin süreceğini ifade eden SOL Parti, sahra hastaneleri, özel ve kamu konutlarının kullanımı gibi başlıklarda bir ‘acil talepler’ listesi de paylaştı.
SOL Parti’den yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde:
ÜLKEMİZİ FELAKETTEN DAYANIŞMA KURTARACAK
SOL Parti, toplumsal dayanışmanın bir parçası olarak deprem bölgesinde ihtiyaçların tedariki, dağıtımı ve yardım çalışmaları için ülke çapında 86 noktada koordinasyon halindedir. Parti örgütlerimizin topladığı yardımların da ilk kısmı bölgeye ulaştı.
Şu anda partililerimiz Hatay, Malatya ve Maraş başta olmak üzere depremden etkilenen şehirlerde kurtarma ve yardım faaliyetlerini sürdürüyor. Bölge dışındaki örgütlerimizden arkadaşlarımız dayanışma için deprem bölgesine hareket etmeye devam ediyor.
Parti olarak örgütlediğimiz Dayanışma Ailesi kampanyası üzerinden şu ana kadar onlarca aile evlerini bölgedeki depremzedelere açmış durumdadır. Bölge dışına çıkan ancak barınma sorunu olan tüm halkımız bizimle iletişime geçebilir.
Hatay’daki parti üyelerimiz tarafından 1 merkez, 2 dayanışma noktası kuruldu. Gelen malzemeler tespit edilen 14 köye minibüslerle ulaştırılıyor. Bunun yanında arama kurtarma çalışmalarına da dahil olmuş durumdayız. Kurduğumuz merkez ile hem mutfak hem de enkaz çalışmaları örgütleniyor.
“TEK ADAM REJİMİ HALKIN ÜZERİNE ÇÖKTÜ”
Kahramanmaraş merkezli, 10 ilimizi ve milyonlarca yurttaşımızı etkileyen deprem felaketinin dördüncü gününde, hala kurtarma ve yardım hizmetleri çoğu enkaz alanına ulaşmadı. Deprem bölgelerinde halk devletin yokluğundan şikâyet ederken, 20 yıllık iktidarın tüm kötülüklerinin bir anda üzerimize çöktüğü bir tablo içerisindeyiz.
Karar alma sürecinin hızlandırılması bahanesiyle kurulan tek adam rejimi bu süreçte iflas etti. Ülkenin krizle baş etme noktasındaki birikimini de süreç içerisinde sıfırladı. Müdahale araçlarını felç etti.
Göz yumulan denetimsiz konutlar, altyapısı sağlam olmayan yollar, köprüler, hava alanları ve hatta hastaneler, ranta harcanan deprem vergileri ve başta AFAD ve TSK olmak üzere koordinasyon konusunda hiçbir adımın ve hazırlığın yapılmaması sonucunda halkımız bile isteye ölüme terk edildi. Üstelik OHAL ilanı, Twitter yasağı gibi baskı ve zor araçları ile kendi yaralarını sarmaya çalışan halka engel olunmaya çalışılıyor. Bugün bölgede olan arkadaşlarımızın aktardığı gibi; “devlet denilen şey bir avuç haraminin banka hesapları ve onları koruyan bir sopadan başka bir şey değil.”
“TABLOYU AYDINLATAN 85 MİLYONUN DAYANIŞMASI OLDU”
Çöken devlet ve iktidarın karşısında bu karanlık tabloyu aydınlatan 85 milyonun dayanışması oldu. Tüm yurttaşlar, kendi öz örgütlülüğü ile deprem bölgesine devletin yapması gereken tüm destek, yardım ve alt yapı çalışmalarını özveri ve dayanışma ile götürüyor.
Halkımızın dayanışması kuşkusuz depremin yaralarının sarılması için en önemli kuvvet oldu. Ancak bu kadar büyük bir felaketin üstesinden, yalnızca halkın gücüne dayanılarak gelinemez. Devletin, acilen bugüne kadar göz yumduğu sorumluluklarını alması, deprem bölgesindeki insanlarımızın kurtarılması, yaraların sarılması ve uzun erimli sorunların önüne geçilmesi için hayati durumdadır.
ACİL TALEPLER
• Acilen deprem bölgelerine sahra hastaneleri kurulmalı, gerekli ekipman ve altyapı sağlanmalıdır.
• Kurtarma faaliyetleri için hayati öneme sahip olan, kamu ve özel sektöre ait tüm ekipman ve ekiplerin bölgeye sevki ve koordinasyonu sağlanmalıdır.
• Bölge ve yakınlarındaki tüm market depoları, oteller ve kamu misafirhaneleri gibi konutlar depremzede yurttaşlarımızın hizmetine açılmalıdır.
• Temiz su, gıda ve hijyen ihtiyaçları ile çadır ve barınma ivedilikle sağlanmalıdır.
• OHAL gerekçe gösterilerek 72 saattir bölgede arama kurtarma ve yardım ağları kuran sivil tolum örgütleri, siyasi parti ve meslek örgütlerinin çalışmaları kısıtlanmamalıdır.
• Depremin başından itibaren bölgede çalışma sürdüren kamu emekçilerinin, bölge dışından gelenlerle değişimi sağlanmalıdır.
Son taş da kaldırılana kadar gücümüzün yettiğince el birliği ile mücadelemizi sürdüreceğiz.
Kaynak: www.birgun.net